26 Eylül 2011 Pazartesi

26.09.2011 Anekdot 6

Gülnaz Hn ;
anneannem olur kendileri , nev-i şahsına münhasır hatun , çocukluğumdan itibaren beni şaşırtan kadın , Bitlis eşrafından Aşiret Reisinin kızı , tütününü tabakasında kendi sarar içer ve sanmayın Kahtalı Mıçı dinler :)
Sezen Aksu 'dur favorisi ve bana kocan yakışıklı olsun der , Barış Manço'nun nikahına Kadıköy-Moda kontenjanından bizati katılmışlığı da vardır , zamanında mücevherlerinin Halep'ten gelmişliği de... neymiş davet edilmiş , o zaman davete icabet etmesi gerekiyormuş , zaten bunu annem de yapardı , köyde herkes toplu halde babamın Karakol Komutanlığı münasebetiyle bize gelirken , neymiş iade-i ziyaret etmemiz gerekiyormuş diye herkese tek tek gitmekten o çocuk halimle fenalık gelirdi.
ah Mine'l ah
Aslında hafiften korktuğumu da hatırlarım kendilerinden , bayramda ziyaretine gittiğimizde mendil vermek için bizi yanına çağırdığında tırstığımı da ...zira o zamanlar pazar günleri kovboy filmlerinde Kızılderililer pek meşhurdu ve O'nun sürekli oturduğu bir köşesi vardı , habire sigara sarar içerdi,doğal olarak sürekli tepesinden dumanlar tüterdi , sanırım ben O'nu Kızılderili Reisi sanıyordum ! Ulu Manitu adına haksız mıyım ?
Seni yazmazsam olmazdı ve yazdım oldu :)

23 Eylül 2011 Cuma

24.09.2011 Anekdot 5 BUGÜNKÜ DOĞUM GÜNÜM

Bugün benim doğum günüm ve TEO'nun dediği gibi henüz babamın öldüğü yaşta değilim ama çok uzak da sayılmam,lakin çok erken kaybettim O'nu,53 yaşındaydı bense 24,birbirimize veda etmek için çok erkendi,gerçi her ölüm erken,kendi doğum günümle babamın ölümünü nasıl bağdaştırdığımı ben bile bilmiyorum ,bildiğim tek şey,O'nu çok özlüyorum : ( Bugün blogumun da doğum günü,kendime hediyemdir :)
Senden sonra babacığım,hayatıma başka erkekler girdi,kimini ben sevdim,kimi beni sevdi,hatta bir eşim de oldu ama gerçek anlamda sadece biz birbirimizi sevdik,öyle ya ölene kadar sürdüğüne göre ! Sevgilimle elele gördüğünde beni sırf ben rahatsız olmayayım diye başını öne eğip görmemezlikten gelen benim babamdır,sigara içmediğimi bildiği halde yabancı marka paketleri sırf arkadaşlarıma ikram edeyim diye bana veren benim babamdır,küçükken attığı tek tokat için her daim unuttun mu diye soran yine benim babamdır,keşke hayatta olsan ve ben diğer yanağımı sana uzatsam,benim babam ince bir adamdır.Aslında sevmiyorum ben doğum günümü falan kutlamayı,evet içten içe bekliyorum tebrikleri ama nedense senden geldiğim ve sen hayatta olmadığın için garip bir suçluluk hissediyorum,sonra okuduğum şairler hafifletiyor acımı,der ki mesela Halil Cibran ; çocuklar sizin çocuklarınız değil onlar hayatın oğulları ve kızları,sizden geldiler ama size ait değiller ! Sen gittin biraz ben de senle gittim,ben kaldım biraz sen de benle kaldın ,evet bugün benim doğum günüm ve teşekkür ederim...

23.09.2011

Sen & Ben
Batık bir geminin defineleri gibiyiz
İkimiz de değerliyiz ama
Sen batmışsın
Ben de seninle beraber

23.09.2011

ve ateş söndü,gözler külde şimdi hüzünlü hüzünlü...

23.09.2011

Belki bir gün
Yağmur altında yürüdüğünde
Şömineni seyrettiğinde
Şarabını yudumladığında
Hayalinde olurum

Belki bir gün
Kuşların cıvıltısında
Yaprakların hışırtısında
Suların süzülüşünde
Benliğinde olurum

ve belki de kimbilir?
Hayatından bezdiğinde
Ümitsizliğe kapıldığında
Dost diye sarılacak kimsen olmadığında
Yanında olurum

21 Eylül 2011 Çarşamba

13.08.2010

Ne menem bir misafirsin sen ey AŞK
Davetsiz gelir
Bulduğunu beğenmez
Çat kapı gidersin
Oysa bilmezsin
Hala yankısı kulağımda çınlayan , çarptığın o kapıdan
Bir daha içeri giremezsin
Kara listemdesin

21.08.2010

Günaydın demek bile fuzuliydi
Huzurdu bunun bir diğer adı
Hapsolmuş onca duygu,onca serzeniş
Sadece bir çift gözden çakmak çakmak yanıyordu
Elimi uzattım ve sen dokundun
Tamamdı

02.09.2010

Öyle derinlerdir ki
Girdiğin vakit gözlerime
Korkarım boğulursun
Ya kapatırsam üstüne gözkapaklarımı bir de
İşte senin bile bile lades dediğin
Önceden hazırlanmamış bir mezar olur

29.10.2010

Dermanı var diye mi sanki derde düştük
Her sevdalanışımızda rakıyı şaraba kattık da içtik
Attık ateşe kendimizi
Gönüllü yandık kavrulduk
İçi boş bir çuval misali
Olmayınca yanımızda yarimiz
Duramadık dik

31.10.2010

Uçsuz bucaksız bir çöldeki rüzgarda savrulan iki kum tanesinin birbirine kavuşma ihtimali kadar da olsa kader,değer !..

29.11.2010

Hem görmek istiyordum seni
Hem de bakamıyordum gözlerine
Korkuyordum bir ayna misali
Görürsün diye kendini,gözlerimde...

05.12.2010

Sen & Ben
Bir devrik cümle içindeki yalnış yerlerdeki iki kelimeydik
Buna rağmen anlamlıydık
Tam da bulmuştu ki kelimeler doğru yeri
Peki o zaman cümle niye anlamını yitirdi ki ?

15.12.2010

Ben bir soru sordum
Sen dizime yattın
Sen bir soru sordun
Ben dizimdeki başını okşadım
Bitmeyecekti bu sorular
Eğdim başımı
Kaldırdın başını
Değdi en sonunda gözlerimiz birbirine
ve bütün sorular kesildi birdenbire

16.12.2010

Ay'ın karanlık yüzüne denk gelmiştin
Gökyüzünün konumuna karışılmaz,bilirdim
Eyvallah dememin sebebi sana,sen değildin
Akışa karşı yüzemezdim

21.12.2010

Diyeceğim o ki ; sadece karşılaştık herhangi bir durakta
Hatta yolculuk nereyeydi unutacak boyutta

22.12.2010

Anlamlı bir yalnızlık,anlamsız bir birliktelikten daha ASİLdir...
Zaten EVET'e göre HAYIR diyebilmenin asaleti de burdan gelir !..

20 Eylül 2011 Salı

21.09.2011

Bir çiçek ne kadar çok geç açarsa
O kadar büyüler
ve elbet açmaya hazırsa
Peki bu büyü ne kadar sürer ?
Oysa
Sadece kendisi için kendini,sere serpe serer

07.09.2011

İnce ince kar yağar,içimdeki ateşe...

01.01.2011

Tam 12'den vurdun
Tutmuş muydun  yoksa zarı?
Tükürmüştüm ben sadece oysa
Iskaladım,eğer racon buysa

04.01.2011

Yazdıklarını '' kutsal metinler '' edasıyla okuyordum
Tıpkı söylemlerini '' bir su misali '' içmem gibi
Bu,senin azizliğinden değil
Sır,bize yüklediğim anlamdaydı

07.01.2011

Nasırlaşmışsa artık bir tarafların
Acı çekeceksin,kaçış yok
Ha üstüne basarak taksit taksit
Ha kökünden koparıp peşinen

19.01.2011

Sarmaşıklar gibi karmakarışık
Düzelteyim desen yapraklar kopacak
Darmadağın,düzeltmezsen
Acep ne etsen ?

19.01.2011

Yağma sakın yağmur, desen de
Yağar,gökyüzü o kıvama geldiyse
O zaman ağlama deme bana sakın
Gökkuşağı olsun ama umudun

25.01.2011

Hangi demdesin?
Ne edersin?
Ne kadar kar ne kadar ziyandasın?
Fısıldarım yüreğine,sen zindandasın

25.01.2011

Tümden gelim dedik
Bekledik de bekledik
Gelemedik
Bitti tümden,şimdilik

07.02.2011

Işığın var,bunu biliyorsun
ve bu yüzdendir ki
Kendi gölgene sığınıyorsun

09.02.2011

Hayatımdan geçerken kazara çarpmıştın
Ben , önemi yok gibi baksam da
Sen , pardon bile demedin

11.02.2011

Gözlerimi alamadım,bıraktım
Bildiğim bütün yollar sana çıkmıyor muydu?
Gönül git derse
Göze ne hacet ?

02.03.2011

Göz görmeyince gönül katlanır
Gönül görmeyince göz suçlanır
Göz kırpar gönüle,görevini yapar
Gönül anlamamazlıktan gelir

02.03.2011

Tam da hayatın ortasındayken
Artık çok da kolay gülüp ağlayabiliyorsan
Bir adım ilerisi gülmekse ömründen çalan
Bir adım gerisi zaten mümkün değilse
O zaman haydi gülümse
Ödünç olsun ömründen bir gün
Ağlamaksa sana borçlu

03.03.2011

Doğulular pusu kurar
Batılılar düello yapar
ve ben buram buram Anadolu'ysam eğer
Açıyorum bağrımı,kıyabiliyorsan bize,haydi vur !..

10.03.2011

İstemeden büyüdüm ben
Pamuk şekerciyi takip ederken kaybolmamdan belliydi bu,küçük bir çocukken...

13.03.2011

Yola çıktım,yoldan çıktım
Sormadan bulamazdım
Yine de sormadım !

15.03.2011

Bir sufi misali
Gönüllü bir baş dönmesi
Varmak yare,olsa da bir su misali
Güzel olan yolculuğun ta kendisi

17.03.2011

Dökülürken gözlerimden yaşlar katre katre
Ateşinle buhar et
ve itaat et ey gönül , bu emre

18.03.2011

Tuttum nefesimi,sen gelince vereceğim
Ömrüm,boynunun borcu

21.03.2011

Başkalarının gamzelerine gömülüp yan gelip yatmaktansa,
Boğulurum gözyaşlarında...

25.03.2011

Sev gitsin
Carpe Diem
Sevildiğinlesin
Başka ne diyem ?

25.03.2011

Belki arzularla birlikte sivrilebilen yaşamlardı beni diri tutan ya da aslında ölüm , korkunç bir sıradanlıktan başka birşey değildi !..

26.03.2011

'' katıla katıla gülmek '' ile '' salya sümük ağlamak '' arası başka türlü birşey işte...

13.04.2011

Ufak bir dokunuş
O bakış
Neylesin kalp,hepsi elden avuçtan giderken
ve bütün bunlara şahit,ay bile titrerken

13.04.2011

Çıkmaz sokağa gönüllü bir giriş olsa da varlığımız,
yine de varız !

18 Eylül 2011 Pazar

11.09.2011 Anekdot 4

Sonradan misyoner olduğunu anlayıp face arkadaşlığından sildiğim elin Kanadalı katolik psikoloğuyla chatleştikten ve de onu sildikten sadece 1 hafta sonra gelmeseydi NewYork Polisinden mail,bu kadar ürkütücü olmazdı sanırım ? Chat konusunun dinler ve terör olmasını da siz üstüne acı sos olarak katın.En nihayetinde anlıyoruz az çok English ! Ama yok yok,beynim durdu,gözlerim görmez oldu,kalbim atmadı sanki,Allah'ım ölüyorum sandım,tünel yoktu yalnız bende :) Gecenin bir yarısı maili okuma zamanlaması da ayrıca vurucu,yıkıcı,çarpıcı.Bitse iyi,fiziksel olarak kendime gelmeyi ve sakinleşmeyi beklerken nınınının...
Elektrikler kesildi :( Yok dedim yok,bu gerçek olamaz,kendimi çimdikleyip acıyla çığlık attığımda belki de ilk kez yaşadığıma şükretmedim ! ve sabahın 5'inde kapı zilimin çalması da ancak en baba Amerikan Korku Filmi senaryosu olabilir ve ben hala yaşıyorum,öldürmeyen Allah öldürmüyor !..

01.08.2011 Anekdot 3

Şimdi mevzu şu : Bir seçim yapmışsındır,uygulamaya geçersin ama başına gelmedik kalmaz,ya dersin kader bu o zaman,yaşayacağın vardır,yaşarsın!Yapmış olduğum seçimi gerçekleştirmek üzere yolda arabada arkadaşlarla türkü çığırarak Türkü Evi 'ne gitmek üzere seyr-ü sefer halindeyken lavabo ihtiyacımız hasıl olur,atarız önümüzdeki ilk benzinciye kendimizi ve ben o mutlulukla çantamı koyacak yer bulamadığım için lavaboya koyma gafletinde bulunurum,üstüne üstlük çantanın fermuarı da açık :) Her neyse,derin bir oh,çantamı koluma takıp çıkma zamanı derken , bir ağırlık hissederim,çanta ağzına kadar su dolmuş :) Vay be ülkemin benzincisinin ne de moderen WC'leri varmış,muslukları bilem sensörlü diye içten içe sevinirsin mi,ruhumun sesi ile mi yoksa kaderimin bir oyunuyla mı seçtiğim tercihe ...diye yerinirsin mi ? Sonuç mu ? Bir dijital fotoğraf makinası ve bir cep tel sizlere ömür,bu sefer arabesk söylemeye devam...Bana kaderimin bir oyunu mu bu ? :) Oysa kaderde evde uslu uslu oturmak da vardı ...

30.06.2011 Anekdot 2

Bir '' iş görüşmesi '' için Kasımpaşa-Dolapdere'ye Taksim'den yürüme gafletinde bulunmuşum ! Sporcu takılıyoruz ya :) Miş'li geçmiş zaman kullanıyorum çünkü bunun bir gaflet olduğunu maalesef olay geçtikten sonra anlamış bulunmaktayım,zira di'li geçmiş zamanı seçerdim,neyse...Bu yetmezmiş gibi,bir de çarpa çarpa bir travestiye çarpma gafletini de siz üzerine varın ekleyin...Ha, o yolda cinsel tercihi normal birine çarpma ihtimali daha düşüktür gerçi ya,yine neyse...Önce anlamadım tabii,benden daha kadın bir hali vardı sanki,amma velakin çarpıştıktan sonra  '' yürü be '' demesiyle ve benim de kadın olmama rağmen delikanlı ruhum bunu kaldıramayacağı için '' saçlarını yoldurma '' dememle travesti olduğunu anlamam aynı ana denk gelmiştir :) Artık kullandığı kelimeleri ve seçtiği cümleleri varın siz düşünün.Nedense ikimiz de yolumuza devam etme kararı verdik, '' iş görüşmesi '' ne mi oldu ? Kim takar :) Yol boyunca kahkaha krizini atlatarak , ciddiyetimi takınarak ve görüşme sonunda olayı anlatarak,farklı bir deneyim yaşamanın verdiği '' burası İstanbul '' dedirtecek bir günü paylaşmaktan aldığım keyif herşeye değer...

12.01.2011 Anekdot 1

Arabamı kendimce gayet uygun bir yere üsturuplu bir şekilde park etmiştim.Mutlu mesut tam da inerken ayaklarımın yanında 45 numara siyah bir çift kösele ayakkabı gördüm.Başımı kaldırdım,biri ne demek istediğini anlatan ve diğeri yani ben anlamamazlıktan gelen gözlerle bakıştık.'' Sen para istiyorsun galiba da bende sana verecek para yok,meteliksiz bir mühendisim ben,sen de bir mafya bozuntusu ! '' dedim.Dudaklarını kıvırarak güldü,ben de karşılığında tek kaşımı kaldırıp yürüdüm,arkamı döndüm,ikimiz de aynı anda '' Hayırlı İşler '' dedik :)))

17.04.2011

Aldığın nefesi geri vermek için bir sebep gerek !

18.04.2011

Adının hiç geçmediği yerler de oldu
Ben yine de senin yerine imzanı attım !

24.04.2011

'' Yasak Elma '' yı da Allah yarattı
ve ben Allah yarattı demedim !..

01.05.2011

Love is pain
But no pain no gain

04.05.2011

Yağmurun sesinin yerine koydum,bugünlük sesini
ve ondan medet umdum
Temizler her birşeyi diye ,bize öğrettikleri
ve vazgeçtim
Önce kendimi sonra seni
Affettim

13.05.2011

Satır aralarında saklı iken biz
Anlamsız mıydı ?
Konu başlığı gereksiz
Herşey ve her neyse vardı !

22.05.2011

Öyle kana kana içmişim ki
Neydi,anlamadım gitti

26.05.2011

Ateşi sen yaktın ve uzaklaştın
Adeta bir reflekstin
Gözlerimi alamadım ve ben yandım
Aslında sen de yanımdaydın
Yüreğimizin yangınına harmanladık
En pis haliyle kadere kendimizi hatırlattık
Bilmiyorduk gidişat nereye
ve oyun bitti,berabere

01.06.2011

Kıştan sonra bahar hiç gelmese
Mis gibi çiçek kokuları etrafı sarmasa
Yavru kediler anneleriyle oynamasa
Çocuklar annelerini üzmese
Anneleri herşeye rağmen sabretmese
ve bütün bu olup bitenlere bu yürek şaşırmasa
Yaşadığını hatırlasa
Sere serpe tekrar hayata uzansa
Belki de elinde kalan tek kibriti çaksa
Işık umut olsa
Hayat bayram olsa
Bir çocuk coşkusuyla

01.06.2011

İyilikler de kötülükler de zincirleme ilerler ve sonu ilk hamle belirler...

02.06.2011

Ruh,bedene emreder
Beden,itaat eder
ve otomobil uçar gider !..

11.06.2011

AŞK,GURUR'un naaşını kaldırır
ONUR,ikisine duacıdır

24.07.2011

Sen sadece çok dikenli bir güldün ama ben seni yine de koklamak istedim...
Sonuç mu ; ellerim kan revan,ruhum feryat figan !..

03.08.2011

Olamaz mı ? Olabilir...derken,oldu
Gecikmiş adaletin ,adalet olmaması gibi

22.08.2011

Unutmak mı dedi
Mümkün,son kertede
ve sordum gönlüme
Duymamazlıktan geldi

09.09.2011

Senden vazgeçişim,düşman işgalinden kurtuluşum gibiydi...

Heyhat Hayat

Provası olmayan bir oyun olan hayatta hata yapmamız da çok normal değil midir? Ya da tam tersi spontaneden harikalar yaratmak?Seyirci olmayı seçmek de var,hiç hata yapmazsın,hatta yanlış yerde alkış bile tutarsın,o zaman herkes sana dönüp güler,ah dersin keşke hata yapan oyuncu olsaydım,artık çok geçtir,biletler alınmış,herkes yerli yerine yerleşmiştir ...