18 Kasım 2011 Cuma

18.11.2011 Anekdot 9

Arkadaşlarım da benim gibi ; biraz deli , fazla duygulu , yeterince samimi , az çılgın , çok asi , oldukça merhametli , ana- baba gibi şefkatli , hala saf , buna rağmen zeki , kuşlar kadar özgür. Ağaçsa eğer derdi meyve vermek , çiçekse açmak , bir suysa akmak...neyse o olmak !
Hayatta herkesin bir kankası olması lazım ; örnekse doğumgününü geçireceği özel biri yoksa o an hayatında hemen özel birine bürünebilmeli , abra kadabra misali :) Üstelik kırmızı şarap ve 2 kişilik pasta eşliğinde...ya da cep telini sırf sakarlığı yüzünden  kaybettiğinde diğer hattını kullanmamak uğruna makinasını çıkarıp verebilmeli bir GSM operatörü gibi :) birlikte hiç utanmadan ağlayabilmeli ya da saçma salak şeylere dahi gülebilmeli , berbat sesiyle avazı çıktığı kadar şarkı söylediğinde sabırla sonuna kadar dinleyebilmeli , en acımasız eleştirilere eyvallah diyebilmeli , çayın yanında pisküvit olabilmeli :)
Herkes hayatına dönerken , bize verilen elimizdeki text'leri oynarken , verilen es'lerde çırılçıplak kalabilmeli ,
üstelik zerre kadar utanmadan . Göçerken bir gün bu diyardan arkandan ağlarken el sallayabilmeli , yüzündeki her zamanki hınzır ifadeyle , bir veda gibi değil nasıl olsa görüşeceğiz der gibi !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder